KOMODİNE İLK EL KOYDUĞUN AN
Liz'in çıktığı çocuklardan biri ondan evine yerleşmesini istemişti. Saçma. "Bana bir komodin dahi ayırmadı" diye söylenip duruyordu. "Boş bir kutu verdi o kadar." Erkekler hayatlarına bir kadını dâhil etmek istediklerinde, garip bir düşünce şekline bürünür. Onlar için boş bir komodin vermek bağlılığı ve sadakati kanıtlamanın en mükemmel yoludur. Çünkü iki farklı kadın için iki ayrı komodin bulundurmak en çapkın için bile oldukça güç bir girişimdir.
Bir erkek komodinini senin için boşalttıysa, sana boş bir alan yaratmaktan daha fazlasını yapıyordur. Seni yaşadığı yere dâhil etmek istediğinde, aslında söylemek istediği şey, ikinize ait hayatları tek bir hayata dönüştürmek istediğidir.
EVLİLİK YEMİNİ!
Hayatımızın en önemli gününde gelin adayım ve ben bir sürü sıkıntıyı paylaşıyorduk: Çiçekler vaktinde gelecek mi? Sağdıç yüzükleri hatırlayacak mı? Fred Amca pastayı getirecek mi? Fakat benim kendime has korkularım vardı. Birazdan söyleyeceğim o tek kelime dilimi damağımı kurutuyordu adeta. Boğuk sesim isteksiz damat sıfatımı üzerime yapıştırmak üzereydi ve bu kaçak gelin hikâyesinden daha beterdi. Vakit geldiğinde, hislerim korkudan çok istekli olmaya dönüşmüştü. Yanımda duran bu güzeller güzeli, buğulu gözlerle bana bakan kadını karım olarak kabul eder miydim? "Evet!" dedim yüksek, gür ve kuşkusuz bir ses tonuyla. Ve onun aynı basit ama anlamlı yemini etmesi bir melodiden farksızdı.
İLK BABALIK DUYGUSU
"Erkek mi istersin yoksa kız mı?" Karım hamile olduğunu yeni öğrenmişti. Heyecandan titriyordum ve cinsiyetin hiç önemli olmadığını söyledim. "Ben biliyorum, o bir erkek" dedi. "Mükemmel" dedim, "erkek!" Ultrason aksini söylediğinde ise hayal kırıklığına uğradığımı düşündü. "Ne kadar oğlun olmasını istediğini biliyorum" dedi. Her ne kadar bebek odasını oyuncak kamyonlarla süslemiş olsam da benim için sorun değildi. Fakat The Godfather filminde Luca Brassi'nin "İlk çocuğun erkek olmalı" repliği maço tarafım için bir tür başarısızlık anlamına geliyordu.
İlk bebeğinin doğuşunu gören bir babanın hissettiklerinin ne denli haz verdiğini anlatmam imkânsız. Eşim kızımı doğurduktan sonra, doktor avazı çıktığı kadar bağıran küçük hanımı kucağıma verdi ve ben de onu annesinin kollarına yatırdım. Birbirimize bakıyor ve ikimiz de ağlıyorduk, her ikimiz de bir mucizenin parçası olduğumuza inanıyorduk. Kızımı kucağıma tekrar aldığım zaman, kullanılması gereken en son kelimenin hayal kırıklığı olduğu apaçık ortadaydı.
|