Seksi ödül haline getirin!
Özellikle uzun soluklu bir ilişkiniz varsa şunu unutmayın ki seks kesinlikle bir göreve dönüşmemeli; eğer dönüşürse, ondan giderek uzaklaşacağınıza, ondan kaçmak için bir sürü bahaneye, özellikle de o meşhur baş ağrısına sığınacağınıza kuşku yok. Oysa cinselliği ilişkinizde bir ödüle dönüştürürseniz, bunun sizi hem duygusal olarak birbirinize, hem de sevişme fikrine yaklaştırdığını göreceksiniz.
Peki, böyle bir ödül sistemi nasıl işler? Aslında çok basit! Son derece tuhaf bir organ olan beynimiz, neden-sonuç ilişkilerini kurma konusunda özellikle başarılı. Örneğin bir erkeğin beyni; 'Kız arkadaşımı okşadığım zaman hoşuna gidiyor, öyleyse bunu daha sık tekrarlamalıyım' tarzı keşifleri rahatlıkla yapabilir.
Burada tek yapmanız gereken, birbirinizde hoşlandığınız ve etkilendiğiniz davranışları kavramak için biraz daha fazla dikkat sarf etmek ve seksi bu davranışların bir sonucu, yani ödülü haline getirmek. Bu yaklaşım ikinizi de heveslendirecektir.
Birbirinize dokunmak için yatağa girmeyi beklemeyin!
Akşam evde birlikte geçirdiğiniz zamanı çok daha iyi değerlendirebileceğinizden hiç kuşkunuz olmasın. Örneğin partnerinizle birlikte film izlerken, kitap okurken, yemek hazırlarken ya da yerken birbirinize daha fazla temas edin. Her temasın hemen o anda sevişmeyle sonuçlanmasını beklemeyin; küçük öpücükler, okşamalar, gıdıklamalar, bunların hepsi sizi gecenin ilerleyen saatlerindeki güzelliklere ve her şeyden önemlisi, sevişme düşüncesine hazırlar.
Bilindiği gibi, kadın bedeninin 'uyanmak' için çok daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu düşünecek olursak, birbirinize dokunmaya ne kadar erken başlarsanız, o kadar vakit kazanmış olursunuz. Ayrıca bunu bir alışkanlık haline getirmek, zamanla aranızda çok hoş ve farklı bir bağ kurulmasını da sağlayacak, bu bağ fiziksel düzlemden ruhsal düzleme de yansıyacaktır. Kısacası, küçük ve zahmetsiz dokunuşların her anlamda büyük faydasını göreceğiniz kesin.
Pasif kalmaktan korkmayın!
Adalet duygusu gelişmiş her kadın gibi belki siz de sevişirken bütün işi partnerinize bırakmaktan hoşlanmıyor, ne kadar bitkin ya da gergin olsanız da belli oranda katılım göstermek, yani parmağınızı kıpırdatacak haliniz olmadığı halde hareket etmek istiyor olabilirsiniz. Ne de olsa yatakta put gibi yatıp kendisine 'bir şeyler yapılmasını' bekleyen bir kadından hiçbir erkek haz etmez. Fakat burada es geçtiğiniz bir nokta var, teslimiyetten kaynaklanan pasiflikle isteksizlikten kaynaklanan pasiflik arasındaki fark.
Akıllı ve sağduyulu bir erkek bu farkı iyi bilir ve kollarındaki kadının teslimiyetten ileri gelen pasifliğini, kendini onun ellerine bırakmasını 'sıkıcılık' olarak nitelemeye kalkmaz. Eğer partneriniz o gece sizden bir nebze daha enerjikse ve siz tam anlamıyla 'istek var, kuvvet yok' durumundaysanız, rahatça uzanıp keyfini çıkarabilirsiniz. Bu durumda, aldığınız yoğun zevki belli etmeniz onun kendisini mutlu ve gururlu hissetmesine yetecektir.
|